Nikola Tesla
NIKOLA TESLA (1856-1943)
Bir çok kişinin çağında yaşayamamış adam diye nitelendirilen büyük bilim adamı.
Lütfen hepsini okuyun ve bu insanı sizde tanıyın. 700 ün üzerinde
patentli icatları bulunan, Hayatı Patent alarak geçmiş, patent bürosunun
başvuruya itiraz edecek bir düşünce bulamadığı,hiç bi projesini kağıda
dökmeyen, herşeyi zihninden yapan, kendisine verilen Nobel Ödülünü Kabul Etmeyen, Radyoyu, X-ışınlarını, hepinizin bildiği 220 voltu bulan, Dünyanın çevresine bir halka geçirip ulaşımda dünyanın dönme hızından yaralanmayı düşünen ve bunun gibi bir çok fikirle bu kadarda olmaz dedirten, oldukça ilginç yönleriyle Nikola Tesla'nın hayat hikayesi. |
|
Nikola Tesla, şimdiki
Yugoslavya'da, Smiljana köyünde, 9 Temmuz 1856'da doğdu. Bir hiçken,
bilim dünyasının en üst noktasına yükseldi . Babası Papazdı. Hiçbir
zaman okuyup yazamamasına rağmen, annesi halk arasında pratik ev
aletleri mucidi olarak bilinirdi. Ona göre Tesla, yaratıcı, dahî olmaya
adaydı.
Papaz olması için babasının zorlamasına karşı çıkarak, genç Tesla, mühendislik mesleğinde ısrar etti. Annesi de onu destekledi.
Fizik ve Matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna
girdi ve Prag Üniversitesinde eğitimine devam etti. Yabancı teknik
eserleri okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursuna devam etti.
Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almanca'ya ek olarak İngilizce,
Fransızca ve İtalyanca'yı da öğrendi.
Prag'daki tahsilini 1880'de
bitirdikten sonra, Budapeşte'de lisans üstü yaparken, profesörüyle
alternatif akımın özelliklerini tartıştı. Sonra bir Paris telefon
şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar
konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner
makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.
|
O günlerde
genellikle doğru akım, ısıtmaya, aydınlatmaya, güç sağlamaya ve iletmeye
en uygun elektrik akımı olarak bilinirdi. Fakat doğru akım direnç
kayıpları o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç santralına gerek
vardı. İlk akkor ampuller (110 Volt'ta), güç santralına yakın olsalar
bile parlak yanmıyorlar ve bir milden daha uzaklıktakiler ise kaybolan
güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı.
1884'de genç T e s
l a, kafası fikirlerle dolu ve cebinde 4 sentle New York'da gemiden
ayrıldı. Tecrübesi onu doğru akım motorları ve dinamolardaki komütatörün
sonsuz sorunlar yaratan, gereksiz bir karışıklık olduğuna inandırmıştı.
Doğru akım üretecinin bir komütatörle dış devrede tamamen aynı yöne
akan dalga diziler şeklinde alternatif akım oluşturduğunu gördü.
O zaman, motorda dönme hareketini sağlayacak bir doğru akım elde etmek için, yöntem tersine çevrilmeliydi.
Her elektrik
motorunun endüvi'si , motora alternatif akım beslemek için döndüğü anda
manyetik kutupların yönlerini değiştiren, döner komutatöre sahipti.
|
T e s l a ' ya göre bu doğru
akım, saçmalığın daniskasıydı. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki
komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak
akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen
bir motoru oluşturmamıştı ve T e s l a bu sorunu çok düşündü.
|
1882 Şubatında,
Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı ile
gezinirken aniden haykırdı. "Buldum!" Tüm elektrik endüstrisinde devrim
yapacak olan "Dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı
gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.
Sonradan tüm alternatif akım elektrik sistemlerini tasarladı.
Alternatörler,
elektrik enerjisinin ekonomik iletimi ve dağıtımı için gerilim
yükseltici ve alçaltıcı transformatörler ve mekanik güç sağlamak için
alternatif akım motorları...
Dünyanın her
tarafında harcanıp giden su gücünün bolluğundan esinlenip, gerekli olan
yerlere enerji dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük gücün
elde edilmesini tasarladı. Budapeşte'de "Birgün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım" diyerek dinleyenleri şaşırttı.
|
T e s l a ' nın aradığı
fırsat ve şans kolayca eline geçmedi. O zamanlar New York'ta Pearl
caddesindeki ilk laboratuarında akkor lambası için pazar aramakla meşgul
olan Edison'a rastladığı zaman T e s l a, gençlik heyecanıyla,
kendisinin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Bu
düşünceyi derhal ve tamamen kestirip atan o büyük adam, "Sen teori
üzerinde vaktini harcıyorsun" dedi.
|
Bir yıl boyunca,
uzun boylu, zayıf Yugoslav, bu yabancı ülkede açlıktan korunmak için
mücadele etti. Gün geldi, çukur kazarak geçimini sağladı. Fakat birlikte
çalıştığı çukur kazıcı , Western Union'un ustası, yemek saatlerinde T e
s l a ' nın ilgilendiği yeni elektrik sistemlerinin hayali tariflerini
dinleyerek, bu konu üzerinde bir plan yaptı. T e s l a ' yı A.K.Brown
adlı firmanın sahibiyle tanıştırdı.
T e s l a ' nın
parlak planlarıyla büyülenerek , Brown ve bir ortağı büyük bir atılım
yapmaya karar verdiler. Ortaya belirli bir miktar para koydular ve Tesla
Batı Broadway'de bir deney laboratuarı kurdu. Orada Tesla jeneratör,
transformatörler, iletim (transmisyon) hattı, motorlar ve ışıklar gibi
tasarladığı sistemlerin tümünün planlarını hazırladı. Hatta iki ve üç
fazlı sistemleri de tasarladı.
|
Cornell Üniversitesinden
Profesör W.A. Anthony yeni alternatif akım sistemini sınadı ve derhal
Tesla ' nın senkron motorunun en iyi doğru akım motoruna eşit yeterlikte
olduğunu açıkladı.
O zaman Tesla bütün kısımlara
sahip tek bir patent altında sistemini tescil ettirmek istedi. Patent
Bürosu her önemli fikir için ayrı bir dilekçeyle başvurulmasında ısrar
etti. Tesla, 1887'nin Kasım ve Aralığında dilekçelerini verdi ve daha
sonraki altı ayda yedi tane A.B.D. patenti aldı.
1888 Nisan'ında çok fazlı
sistemini de içeren dört ayrı patent için başvurdu. Bunlar da hızla,
bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18 patent daha aldı. Bunları,
çeşitli Avrupa patentleri izledi. Bu kadar hızla dağıtılan bu patent
çığının eşi görülmemişti.
|
Fakat fikirler
ilginçti. O kadar ki, bir çelişme ya da bir tahmin yoktu. Bu yüzden
patentler tek bir tartışma bile yapılmadan verildi.
Bu sırada Tesla,
New York'da AIEE (Şimdiki IEEE)'nin bir toplantısında çok gösterişli
konferans verip, tek ve çok fazlı alternatif akım sistemlerinin
gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri, muazzam gelişmenin kapısını
açarak, telle yapılan elektrik enerjisi iletimindeki sınırlamaların
giderilmiş olduğunu gördüler.
Fakat, kim,
tümüyle daha iyi olan bu sistemi uygulayacaktı? Doğal olarak, bu
kuruluş, Edison-General Electric olmayacaktı. Aksi halde kendi
yatırımlarının eskimiş olduğunu kabul edeceklerdi.
İşte tam o sırada
George Westinghouse, Tesla'nın laboratuarlarına gitti ve T e s l a ile
tanıştı. Westinghouse, "Alternatif akım patentleri için bir milyon Dolar
nakit ve ayrıca satış payı vereceğim" diyerek teklifini yaptı. Satış
payı, beygir gücü başına 1 Dolar olmak üzere anlaştılar.
|
Ülke çapındaki Westinghouse
yatırımlarının başarısı, gelişen elektrik endüstrisinde rakip durumunu
korumak için General Electric, Westinghouse'dan bir lisans almak zorunda
kaldı.
1890'da, uluslararası
Niyagara komisyonu elektrik üretmek için, Niyagara çağlayanının gücünü
kullanmak amacıyla çalışmaya başladı.
Bilgin Lord Kelvin, komisyonun
başkanlığına atandı ve derhal doğru akım sisteminin en iyi olacağına
dair açıklamasını yaptı. Fakat güç, 26 mil uzaklıktaki Buffalo'ya
iletilecekti. Bu durumda alternatif akımın gerekliliğini kabul etti.
Westinghouse, on tane 5000
beygir gücündeki hidroelektrik jeneratörü için ve General Electric ise
iletim hattı için kontrat yaptılar. Bu sistem iletim hattı, yükseltici
ve alçaltıcı transformatörler T e s l a ' nın 2 faz projesine uygundu.
|
Hareket eden parçaları azaltmak için, dıştan dönen alan ve içi sabit armatürlü, büyük alternatörler planlanmıştı.
O zamana kadar bu
büyüklükte bir proje yapılmadığı için, bu tarihi proje heyecan yarattı.
Dakikada 250 devir yapan, her biri 1775 Amper veren, 2250 Volt'luk on
büyük alternatör, iki fazlı 25 Hz (Hertz)' de 50 000 Beygirgücü veya 37
000 kWatt'lık çıkış oluşturuyordu. Rotorların her biri, 3 metre çapında,
4.5 metre uzunluğunda (düşey jeneratörlerde 4.5 metre yükseklik) ve 34
ton ağırlığındaydı.
|
Sabit parçaların her biri 50 ton ağırlığındaydı. Gerilim, iletim için 22 000 Volt'a çıkarıldı.
Sonradan Telsiz denilen,
radyo alanında T e s l a ' nın öncülüğü, Mors koduyla yapılan
haberleşmeden de ileri gitti. 1898'de New York şehrinin Madison
Parkı'nda (Madison Square Garden) telsiz ile uzaktan kontrole ait parlak
bir gösteri düzenledi. Birinci geleneksel Elektrik Fuarının geliştiği
yer ve genellikle Barnum-Bailey sirkinin çalıştığı büyük alanlın
ortasına büyük bir tank koydu ve suyla doldurdu. Bu küçük gölün üzerine,
yüzmesi için, 1 metre uzunluğunda anten direği olan bir tekne koydu.
Teknenin içinde bir radyo
alıcısı vardı. T e s l a, seyircilerin isteği doğrultusunda ileri gitme,
sağa veya sola dönme, durma, geri gitme, ışıkları yakıp söndürme gibi
çeşitli şeyleri uzaktan radyo kontrol sayesinde yaptı. Unutulmaz gösteri
tüm seyircileri hayran bıraktığı gibi günlük gazetelerin ön
sayfalarında yer aldı. Bu, uzaktan kontrol yöntemlerini kullanarak Ay
yüzeyine İnsan indireceğimizi, o gün kaç kişi düşünebilirdi ki?
T e s l a ' nın matematik
dehası, Westinghouse ve General Electric'in imalatını yaptığı alternatif
akım cihazlarının, parçalarının yapımında büyük bir yer sağladı. T e s l
a, öğrencilik günlerinde karışık soruları kagıt ve kalemsiz çözerdi.
Öğretmeni onun hile yaptığından şüphe eder ve O'na ayrı testler
uygulardı. Genç Tesla, bütün logaritma cetvelini ezberlemişti. Şimdi
A.B.D.'de kullanılan, saniyede 60 Hz'lik frekans, T e s l a ' nın mantık
hesaplarından çıkarılmıştı. Çünkü, T e s l a bu frekansın ticari açıdan
en uygun olduğunu saptamıştı. Daha yüksek frekanslarda alternatif akım
motorları yetersiz olacaktı. Daha alçak frekanslarda ise daha çok demir
kullanmak gerekecekti. Işıklar da alçak frekanslarda titreşecekti.
Niyagara Çağlayanı'nın ana
tesisi, ilk Westinghouse türbin jeneratörlerinin kapasitelerine uyması
için, 25 Hz'e göre planlanmıştı. Bunu izleyen gelişmeler ile 60 Hz'e
dönüşüm yapıldı. Günümüzde bu, Niyagara'dan elde edilen enerji, 360 mil
uzaklıktaki New York'a kadar iletilmektedir. Bir zamanlar daha büyük
uzaklıklar, Kuzeydoğu şebekesinden beslenmekteydi. T e s l a, New York'a
geldiği zaman, yeterli enerji iletimi için sınır 1 milden azdı.
T e s l a ,
araştırmalarında, yüksek gerilim ve yüksek frekansın bilinmeyen
alanlarına daha çok yer verdi. Yüksek frekans cihazlarını kullanırken,
bir elini daima cebinde tutardı. Bütün laboratuar asistanlarına bu ön
tedbiri almalarında ısrar ederdi ve bu kural, bugüne kadar daima gerilim
bakımından tehlikeli cihaz etrafındaki uyanık araştırıcılar tarafından
da uygulanmaktadır.
O zaman
yararlanılmamış olmasına rağmen, T e s l a ' nın yüksek frekans ve
yüksek gerilim alanındaki keşifleri, modern elektroniğin yolunu açtı.
Biricik yüksek
frekans transformatörü ile (Tesla Bobinleri- Tesla Coils) çıplak elinde
tuttuğu gazlı tüpü yakacak şekilde vücudundan, zarar vermeden, yüksek
gerilimli akım geçiriyordu.
|
|
O günlerde T e s l a, aslında neon tüpünün ve flüoresan tüpünün aydınlatmasını gösteriyordu.
Bazen, frekans aralığının alt ve üst kısımlarında yaptığı denemeler, T e s l a ' yı keşfedilmemiş bölgelere yöneltti. Mekanik ve fiziksel titreşimlerle çalışırken, Houston Caddesindeki yeni laboratuarının etrafında hakiki bir depreme neden oldu.
Binanın doğal rezonans frekansına yaklaşan, T e s l a ' nın mekanik
osilatörü, eski binayı sarsarak tehdit etti. Bir blok ileride, polis
karakolundaki eşyalar esrarengiz bir şekilde dans etmeye başladı.
Böylece, T e s l a, rezonans, vibrasyon ve "doğal periyot" a ait
matematiksel teorileri ispatladı.
Yüksek gerilim ve yüksek
frekanslı elektrik iletimi konusundaki araştırmalar, T e s l a ' yı
Colorado Springs yakınlarındaki bir dağın üzerine dünyanın en güçlü radyo vericisini kurup
çalıştırmaya yöneltti. 60 metrelik direğin etrafında , 22.5 metre
çapında, hava çekirdekli transformatörü yaptı. İç kısımdaki sekonder 100
sarımlı ve 3 metre çapındaydı. Üreticisi, istasyondan birkaç mil
uzaklıkta bulunan enerjiyi kullanırken, T
e s l a ilk insan yapımı şimşeği oluşturdu. Bir direğin tepesindeki 1
metre çaplı bakır küreden, 30 metre uzunluğunda, kulakları sağır eden
şimşekler çaktı. Ufka kadar gök gürültüsü işitildi. 100 milyon Volt
değerinde gerilim kullanılıyordu. Yarım asırlık bir süre içerisinde
giderilemeyen bir hayret yarattı.
İlk denemesinde, vericideki
güç jeneratörünü yaktı. Fakat tamir ederek 26 mil uzağa, gücü telsiz ile
iletebilinceye dek deneylerine devam etti. O uzaklıkta, toplam 10
kWatt'lık 200 tane akkor ampulü yakmayı başardı. Daha sonra, kendi
patentleriyle meşhur olan Fritz Lowenst'ın, Tesl a ' nın yardımcısı iken
bu gösterişli başarıya şahit oldu.
1899'da alternatif akım
patentleri için Westinghouse'dan aldığı paranın sonunu harcadı. Albay
John Jacob Astor, O'nu mali yönden kurtarmaya geldi ve Colorado
Springs'deki denemeleri için 30 000 Dolar sağladı. Sonra bu para da
bitti ve T e s l a New York'a geri döndü.
T e s l a, New York'taki
Century dergisinin sahibi, arkadaşı Robert Underwood Johnson
aracılığıyla, Colorado Springs'deki başarılarını anlatan önemli
hikayesini yazarak geçimini sağladı. Fakat Tesla'nın yazdığı hikaye,
Felsefe ve "insanlığın mekaniksel gelişimi" konusuna giren bir konuşma
oldu. Çok yüksek edebi kalitesine rağmen, eser, Colorado Springs'deki
güçlü vericiden çok az sözediyordu.
Sonunda makale "insanlığın
artan enerji sorunu" başlığı altında basıldı. Basında yayınlandığı zaman
heyecan yarattı. Derinden etkilenen okuyuculardan biri, John Pierpont
Morgan'dı. Bu kişi, doğru akım günlerinin başında ve daha sonraları da
Niyagara Çağlayanı projesinde General Electric firmasını paraca
desteklemişti.
Morgan, gösterişli başarıları
ve şahsiyeti dolayısıyla, Nikola Tesla ' nını hayranı olmuştu. T e s l
a, kısa zamanda Morgan'ın sürekli misafiri oldu. Kusursuz giyinişli,
birkaç dilde yaptuğı kültürlü konuşması ve medeni davranışıyla
gösterişli centilmen Tesla, New York sosyetesinin gözdesi oldu.
Genellikle tanınmış aileler O'nu kızları için "iyi bir av" olarak
saydılar, fakat Tesla hayatında aşk hikayelerine yer olmadığına ısrar
etti. Çünkü onlar, O'nun araştırmalarına engel olacaklardı.
Tarihçiler, T e s l a ' nın
daha sonraki büyük projesini, Morgan'ın paraca desteklenmesine neyin
yönelttiği konusunda çelişkilere düşerler. Bazıları, O'nun aslında
telsizle güç iletimiyle ilgili olduğuna inanırlar. Diğerleri, daha
sonraki gelişmelerin ışığında, Morgan'ın ilgili olduğu elektrik
endüstrisindeki yatırımlarını korumak için, T e s l a 'yı ve
başarılarını kontrol altına almak olduğunu söylerler. Bu nedenle, T e s l
a 'nın tekrar çaresiz kaldığını anlayarak, telsizle elektrik gücü
iletimini garantilemeye razı oldu.
1904'de T e s l a "Elektrik
Dünyası ve Mühendisliği" dergisine verdiği beyanatta "Yapmış olduğum
işin büyük bir kısmı için Bay J. Pierpont Morgan'a çok şey borçluyum."
demişti. Bu birlikten, Long Island'daki ilginç "Dünya çapındaki telsiz"
kulesi filizlendi.
Long Island'ın tepelik
bölümünde, Wardenclyffe yakınında yavaş yavaş yükselen garip yapı bütün
seyredenlerin ilgisini çekerdi. Tek parça olması dışında, büyük bir
mantara benzeyen yapı, yerdeki kısmı geniş ve 62 metre yukarısındaki
tepe noktasına doğru daralan, kafes şeklinde bir iskelete sahipti.
|
Tepede 30 metre
çapında bir yarım küreyle örtülüydü. İskelet, bronzdan kalın civata ve
bakır lamalarla birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlardan yapılmıştı.
Yarım küresel tepe, üstten yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı.
Tüm yapıda demir metali yoktu.
Ünlü mimar
Standford White, konuyla o kadar ilgilendi ki, en iyi yardımcısı W. D.
Crow'u görevlendirerek proje işini ücretsiz yaptı.
34'üncü caddedeki
eski Waldorf-Astoria otelinde oturan T e s l a, hergün, taksiyle,
çarklı araba vapuruna binerek Long Island şehrine giderek , oradan da
Long Island demiryoluyla Shoreham'e aktarma yaparak inşaata gidiyordu.
|
Proje kontrolünün aksamaması için, trenin yemek servisi O'nun için özel yemek hazırlıyordu.
Büyük kulenin yakınında, 30
metre karelik tuğla bina tamamlandığı zaman, T e s l a Houston
caddesindeki laboratuarını binaya taşımaya başladı. Bu sırada radyo
frekans jeneratörleri ve onları çalıştıran motorların yapımında üzücü
bazı gecikmelerle karşılaşıldı. Birkaç camcı, planları hazır olan özel
tüpleri şekillendirmeye çalışıyorlardı.
Bu sırada T e s l a
(1904), Mors Koduyla sınırlı olan büyük endüstrinin geleceğine ait, uzak
görüşünü açıklayan kuramsal broşürünü yayınladı. Bu broşür, Tesla 'nın
kahin olduğuna herkesi inandırdı. "Dünya çapında telsiz sistemi"nde, çeşitli olanakları sağlayacak olan özellikler açıklanıyordu. Broşürde,
Telgraf, Telefon, haber yayını, Borsa görüşmeleri, Deniz-Hava trafiğine
yardım, Eğlence ve Müzik yayını, saat ayarı, Resimli Telgraf, Telefoto
ve Teleks hizmetleri ile, Tesla 'nın sonradan oluşumunu gördüğü Radyo
sitesi anlatılıyordu.
1904 Mart'ı, Elektrik Dünyası
ve Mühendisliği Dergisinde, T e s l a, Kanada Niyagara Enerji firmasının
telsiz enerji iletimi sistemini uygulamasını istediğini ve bunun için
10 milyon Volt'luk gerilimde 10.000 beygirgücü dağıtabilecek bir sistem
kullanmayı istediğini açıkladı.
Niyagara Projesi asla
gerçekleşmedi. Fakat, gösterişli Long Island'ın kaderine etki yaptı.
Aydınlığa çıkmayan nedenlerle, J. P Morgan düşüncesini değiştirdi ve
Tesla 'nın para kaynağı aniden kurudu. Başlangıçta Tesla, Morgan'ın
hemen hemen bitmek üzere olan işin tamamlanmasını sağlamayacağına
inanmak istemedi, ama Morgan karalıydı. Morgan'ın çekilme nedeni asla
öğrenilemedi.
Birinci Dünya Savaşı sırasında
ulusal savunma adına çok saçma saygısızlıklar öne sürüldü. Garip bir
nedene göre Long Island, Wardenclyffe'deki Tesla'nın şanlı kulesinin,
A.B.D.'nin emniyetini tehlikeye soktuğuna ve tahrip edilmesi gerektiğine karar verildi.
Kablo bağlanarak
yüksek yapıyı öne çekip, dengesini bozmak için yapılan boş
teşebbüslerden sonra, en sonunda temeli dinamitlenerek devrildi. O zaman
bile, kule çökerken parçalanmadı. Zedelenmeksizin yana yattı ve en
sonunda parça parça söküldü.
1890'da T e s l a yüksek
frekans Alternatif Akım üreteçlerini yapmıştı. 184 kutuplu olan bir
tanesi 10 kilo Hertz'lik çıkış veriyordu. Daha sonra, 20 kilo Hertz'e
kadar yüksek frekansları elde etti. Ancak on yıl kadar sonra 50 kilo
Watt çıkışlı radyo frekans üretecini Reginald Fessenden' geliştirdi. Bu
makine, General Electric tarafından 200 kilo Watt'a çıkarıldı ve
Fessenden'in ilk alternatörlerini kuran, çalışmasını kontrol eden adamın
adı verilerek, Alexanderson alternatörü satışa çıkarıldı.
|
Hemen hemen dünya
kablolarının çoğunu elinde tutan İngiliz işadamlarının, bu makineye ait
patentleri elde etmek üzere olduklarını görünce, A.B.D. Donanmasının
acele çağrısıyla "Radio Corporation of America , (RCA)" şirketi kuruldu.
Yeni firmanın 1919'da kurulmasıyla, Marconi Wireless Telegraph Co. of
America firmasının güçlü fakat yetersiz, Marconi kıvılcımlı vericileri,
çok başarılı olan Radyo Frekans alternatörleri ile yer değiştirdiler.
Birincisi N.J.New
Brunswick'te kuruldu. 200 kilo Watt'da ve 21,8 kilo Hertz frekanslı
titreşim oluşturdu ve ticari işte kullanıldı. Bu ilk, sürekli, güvenilir
Atlantik aşırı Radyo servisi idi. Bu alternatörler, Tesla'nın kulesinin
yerine, Radyo merkezinin tüm güçlerini sağladı. Böylece Nikola
Tesla'nın Dünya çapında telsiz hayali, 30 yıl sonra, icat ettiği
vericinin kullanılmasıyla gerçekleştirildi.
|
T e s l a, birçok alanlarda yaratıcı araştırmalara devam etti. 1917'de
uzaktaki cisimlerin üzerine kısa dalga darbeleri gönderip, yansıyan
kısa dalga darbelerinin bir flüoresan ekran üzerinde toplanmasıyla
izlenebileceklerini açıkladı. Eğer bu radar değilse, neydi? Diğer bilim adamlarının varlıklarını keşfetmelerinden 20 yıl önce, kozmik ışınları açıkladı.
1929'a kadar çeşitli zamanlarda, buhar ve gaz için "kepçesiz" yüksek
hızlı türbinler üzerinde çalıştı. Kolay öfkelenen Tesla ile, Edison
Waterside Enerji Tesisi ve Allis Charmes Fabrikasındaki araştırmalarında
O'nunla çalışan bazı mühendis ve yardımcıları arasında ortaya çıkan
sürtüşme, aleyhine oldu. Bugün, düz rotorlu Tesla türbinlerinin sonucu
hakkında hiçbir bilgimiz yoktur.
Yıllar geçtikçe, O'ndan,
gittikçe daha az haber alınmaya başladı. Bazen gazeteci ve biyografi
yazarları O'nu arayıp röportaj yapmak istiyorlardı. Gittikçe garipleşti,
gerçeklerden uzaklaştı, aldatıcı hayalciliğe yöneldi. Not alma
alışkanlığı edinmemişti. Her zaman tüm araştırma ve deneylerine ait tüm bilgiyi aklında tutabildiğini iddia ve ispat etti. 150
yıl yaşamaya kararlı olduğunu ve 100 yaşının üstüne eriştiği zaman,
araştırma ve deneyleri sırasında topladığı bütün bilgiyi etraflıca
anlatarak, anılarını yazacağını söyledi. İkinci Dünya Savaşı
sırasında öldüğü zaman, kasasına askeri yöneticiler el koydular ve
kayıtların cinsine ait herhangi bir şey duyulmadı.
T e s l a 'nın kendine özgü bir
tutarsızlık da, iki şeref ünvanı verildiği zaman ortaya çıktı. Birini
reddetti. 1912'de Nikola T e s l a ve Thomas A. Edison'un 40,000 $ 'lık
Nobel Ödülü'nü paylaşmaya seçildikleri açıklandı. T e s l a, bu ödülü de
reddetti. Her nasılsa, Edison'u sevenler tarafından kurulan AIEE Edison
madalyasını 1917'de T e s l a 'ya layık görüldüğünde, bunu kabul etmeye
yanaşabildi.
|
T e s l a 'nın
doğal davranışı Aristokrat gibiydi. Zamanın geçişi ile ve kaynaklarının
tükenmesiyle, asil bir fakirliğin içine gömüldü. En iyi otellerde
yaşamaya devam ederken, kredisi tükenecek ve başka yerler arayacaktı. En
sonunda New York'a taşınarak sorunlarını çözümledi.
Kendilerine
milyonlar kazandırdığı bazı kuruluşlar, yaşlanan dahiye bakmaları
konusunda yeni otel idaresiyle anlaştılar. Bir gün bir tren istasyonunda
kendisini gören bir dostu, karışıklığın ortasında O'nun yalnızlığını
bozarak, "iyi akşamlar, Dr. Tesla. Tireni mi bekliyorsunuz?" demiş. Onun
yumuşak ifadeli cevabı unutulmazdı "Hayır, buraya düşünmeye geldim."
T e s l a yemeğe
başlamadan önce, tüm gümüş, porselen ve cam eşyanın ayrı ayrı
peçetelerle silinmesinde ısrar ederdi. Sağlık konusundaki bu görüşüne
karşılık, hizmetçi, Tesla'nın odasını bir "Cehennemi karışıklık" olarak
tarif ederdi.
|
Şikayet ettikleri T e s l a
'nın düzensizliği değil, güvercinlerdi. Onları parka gidip yemleyemediği
zaman, içeri girip çıkabilmeleri amacıyla pencereyi açık bırakır ve
onları odanın içinde beslerdi.
Dünyadaki herhangi bir kimseyle
ücretsiz olarak konuşabilmesi için, yatağının yanı başındaki altın
kaplamalı telefon, en sevdiği gri benekli beyaz güvercinin tüneği idi. "O öldüğü zaman ben de öleceğim" derdi Tesla.
1943 Ocak ayında, bir gün en sevdiği güvercin O'nu son kez ziyaret etti.
Tesla bitkin ve üzgün olarak "O ölüyor. Gözlerinin ışığından mesaj aldım" diye inledi.
Uzun zamandır T e s l a 'nın kapısının kulpunda asılı duran "Rahatsız Etmeyin"
levhasını gören bir hizmetçi, durumu araştırmak ve anlamak için
anahtarını kilide sokup içeri girdi. Hizmetçi, mırıldanan güvercinleri
yemledi ve onları yumuşak hareketlerle dışarı kovup pencereyi kilitledi.
T e s l a 'nın sözünü ettiği o beyaz güvercin diğerlerinin arasında yoktu.
kaynak:Bilimsel Bilgi.Net
İKİNCİ BÖLÜM
Tesla'nın kendine has mucidliği ve deneysiz icad yolu
Bir kimse henüz ham olan
tasarısıyla bir araç oluşturmaya kalkarsa, kaçınılmazlıkla zihni aracın
detaylarının düşünülmesiyle işgal edilecektir. Bu kimsenin, aracın
geliştirilmesi ve yeniden yapılması sürecinde konsantrasyonu azalacak ve
temel ilkeleri görme gücünü kaybedebilecektir. Belki sonuç
sağlanabilecektir ama herzaman kaliteden feda edilerek".
İşte Tesla, kendi çalışma
mantığının tersi olarak nitelediği yukardaki metodun verimsiz olduğunu
bu sözlerle açıklamaktadır. Kendisi ise aklına bir fikir geldiğinde onu
öncelikle hayalinde oluşturmaya başlar. İnşa sürecini zihninde
değiştirir, geliştirmeleri akıldan yapar ve aracı zihninde çalıştırır.
"Türbinimi aklımda
çalıştırmam ya da dükkanımda test etmem benim için kesinlikle
önemsizdir. Bir farklılık yoktur, ne olursa olsun sonuçları aynıdır. Bu
yolla aklıma gelen bir fikri eksiksiz ve çok hızlı bir şekilde,
hiçbirşeye dokunmadan geliştirebilirim".
Tesla, mühendislikde,
elektrik ve mekanikde,sonuçların olumlu olacağını düşünmektedir. Ona
göre hemen hemen hiç bir konu yoktur ki önceden düşünülerek yapılamasın;
elbette yeterli teorik ve pratik bilgi varsa. Ham fikirlerin,
genellikle yapıldığı gibi, pratiğe taşınmasını gereksiz yere harcanan
büyük bir enerji, para ve zaman kaybı olarak görür. Tesla, küçüklüğünde
yaşadığı ve sonradan da devam eden felaketin(imgelerin hayalinde
canlanması), esasında kendine bahşedilen bir güçle telafi edildiğini
düşünür. Bu güç, duyu organlarının uyarmasıyla birlikte anında
düşünebilme ve bu doğrultuda hızla hareket edebilme kabiliyetidir.
"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan
teleautomatic (uzaktan kumada) bilimidir". Tesla, yıllarca kendini,
kendinden kontrollü otomatların (self-controlled automata)
planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de olsa akıl
sahibiymiş gibi hareket edebilecek şekilde üretilebileceğine
inanmıştır. 20. yy a henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve
ticarette bir devrim yaratacağını görebilmiştir.
Bir kitap okudu hayatı değişti
Tesla, Karakterinin güçsüz ve
zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel
korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların
etkisi altında olduğu bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s.
korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde yaptığı gizli okumalardan
birinde eline geçen bir kitapla (Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) -
Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir.
"Bu okuma, her nasılsa irademin
hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi kontrol (self-control)
etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi,
ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç
bilmediğim bir memnunluk hissettim" .
Lise Yılları ve hava basınçlı silindiri
Tesla 10 yaşında liseye başlar. Bu lise yeni ve araç gereçle iyi donatılmış bir lisedir.
Fizik departmanında çeşitli
elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri
bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve
çalıştırıldığı zamanlar Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu
araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit olma isteği kaplar zihnini.
Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı çok hızlı
hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı
hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir.
Okulun ikinci senesinde Tesla'nın
en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek sürekli bir hareket
yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak yaptığı
oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak
istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir
model geliştirmiş ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır.
Bu sürekli hareket onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın
gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar,
şemsiyeyle bina tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek
sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok hatırası vardır. Bu rotasyonu
sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla çırpacak kanatlar
olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki hava
basıncının ona dik açıyla etki eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması
ve kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur.
Carlstadt'daki Lise yılları
Okul hayatına, teyzelerinden
birinin yaşadığı Hırvatistan'ın Carlstadt şehrindeki yüksek lisede devam
etmiştir. Orada kaldığı 3 yıl aradan sonra okulu bitirmesiyle bir dönüm
noktasına gelmiştir. Bugüne kadar anne ve babası oğullarının bir rahip
olacağından hiç şüphe etmemektedirler. Fakat bu düşünce Tesla için büyük
bir endişe kaynağıdır. Çünkü okul yıllarında özellikle çok zeki olarak
nitelediği profesörünün etkisiyle elektriğe merak sarmış ve bu
büyüleyici dünya hakkında daha çok şey öğrenmeyi kafasına koymuştur.
Yol ayrımı
Okulu bitip de eve döneceği
sıralarda babası onu Gospic'deki salgın hastalık sebebiyle ava çağırır.
Av için gittiği şehirde kendisi de hastalığa yakalanır ve 9 ay boyunca
yataktan kımıldayamıyacak kadar kötü bir hastalık geçirir. Kendisi,
enerjisinin tamamıyle bittiğini ve ikinci ve bu sefer galiba sonuncu
defa ölümün
kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden
geleni yapmaktadır. Ve yine oğluna moral vermek için odasına girdiği
bir sırada Tesla babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama izin verirsen iyileşebilirim."
"Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle
yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir
süre içinde ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci
şaşkınlıkla gözlemlemiştir.
Babası bu hastalığın ardından
oğluna sağlıklı ve doğal bir ortamda dinlenmesi ve ekzersiz yapması
için ısrar etmiştir. Doğayla baş başa geçirdiği bu dönemde Tesla
gezintilerine bir çok kitap ve av takımlarıyla birlikte çıkmış, Bu dönem
onun hem zihnini hem de bedenini kuvvetlendirmiştir. Gezintileri
sırasında hayalinde birçok şey tasarlamıştır, fakat tasarladıkları gibi,
tasarıların dayandığı kurallar da bilgi eksikliğinden dolayı hayali
şeylerdir.
Akıllara Durgunluk veren Tasarılar
Bu döneme rastlayan iki tane ilginç tasarısı var Tesla'nın. Biri, mektup ve paketlerin denizaltına yerleştirilecek tüplerle su basıncı kullanılarak iletilmesini sağlayacak olan projesi, çok daha hayali olan diğeri ise, ekvatorun
etrafına dünyaya bağlı olmadan kendiliğinden hareket eden bir halkanın
inşa edilmesi ve bu halkaya istenildiği zaman dünyadan ulaşılarak,
dünyanın kendi etrafında dönüşü sayesinde, trenlerin hiçbirzaman
ulaşamıyacağı saatte binlerce kilometre yol alınabilmesinin sağlanması.
Bunun komik bir düşünce olduğunu otobiyografisinde Tesla da belirtir
ama kendisinden daha kaçık ve komik bir NewYork'lu profesörden bahseder.
Bu bilimadamı da atmosferdeki havayı çok sıcak olan bölgelerden ılıman
olan bölgelere pompalamak niyetindedir ve bu amaç uğruna devasa
büyüklükte bir araç bile yapılmıştır.
Büyük düş
Gratz'daki okulda yapılan
deneylerde ilk defa "Gramme Dinamo"yu görür. Bu dinamo bir jenaratör
gibi çalışmakta ve tersine çevrildiğinde de bir elektrik motoru
olmaktadır. Fakat çok fazla ses ve kıvılcım çıkaran verimsiz bir motor.
Bunun üzerine düşündüğünde, kendisinin bu motoru kıvılcımlar
çıkartmasına sebep olan
fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde
Tesla'yı şöyle yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama
kesinlikle bunu yapamıyacaktır".
Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki
okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının arzusunu gerçekleştirmek
için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada yaptığı
çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir
ilerleme olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir)
makineden ayırmayı başarır.
Göethe'nin Faust'u ve döner manyetik alanın icadı
Hayatı tekrardan kazanmıştır
ve derinlerde, esasında bunun beynin kazandığı ama henüz dışa ulaşmamış
bir savaş olarak görür. Ve bir hafta sonu Şehir Parkında arkadaşıyla
yaptığı bir gezi sırasında Göethe'nin Faust'unu ezberden okurken birden
fikir aniden bir flaş gibi patlar beyninde. Bir sopayla kuma diyagramı
çizer ve arkadaşına, kendisine bir makina kadar gerçek görünen çizimi
göstererek, "bak motorumu görebiliyor musun" diye sorar. Bu plan, AC (Alternatif akım) akımdan yararlanmayı sağlayacak ilk adım olmuştur. Döner manyetik alanın prensiplerini belirlemiş ve endüksiyon motorunu tasarlamıştır.
Telefon şirketindeki çalışmasına
kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak başlamıştır. Sonraları
departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar, dizayn
etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle
donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış
ve o günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir zaman üzerine
almadığı ama onun tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak
katkıda bulunmuştur.
Edison'la tanışma ve büyük umutlar ülkesi "Amerika"
Nikola Tesla, 1882 yılında
bir arkadaşının önerisiyle Paris'e, Edison şirketinin bürosuna çalışmaya
gitmiştir. Burada Edison'un yakın arkadaşı ve yardımcısı Mr. Batchellor
ve bir kaç amerikalıyla daha tanışır. Ancak tek tanıştığı amerikalılar
değil "amerikan yaşam biçimi(american way of life)" de olmuştur.
Daha sonraları çok acı çekmesine
ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve açıklamalar yapmasına
sebep olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o zamanlarda ona
sadece komik görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler, özellikle de
bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı
anlattım ve baylardan biri bana hemen bir hisse senedi(borsa) şirketi
kurmayı önerdi. Bu teklif bana son derece komik geldi ve ne demek
istediği konusunda, bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük
bir fikrim vardı" .
Tesla bu dönemde bir Almanya bir
Fransa arasında gidip gelmeye başlar. Güç ünitelerinin onarımı için
çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için gittiği Strazburg'da,
saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör kullanmaksızın ilk
endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini başarılı bir
biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda para kaybetmesini
önledikten sonra Paris'e geri döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla
bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi"
Amerikaya hareket eder. Hiç bir zaman para konularında başarılı
olmayacak olan Tesla'nın New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti
vardır.
Edison'la tanışmasının hayatında
unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir eğitim görmemiş ve
Çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika adam onu
hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir.
Kendisi, bir düzine dil üstüne
çalışmış, sanat ve edebiyat dünyasına dalmış, ve en iyi yıllarını
kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un romanlarına
kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la
tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış
olduğunu hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden
sıyrılmış aynı zamanda da yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala
sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır.
Yüksek Frekans çalışmaları ve Tesla Coil (Tesla Bobini)
Tesla 1889'un sonlarına doğru
Pitsburg'dan New York'daki laboratuvarına döner dönmez yüksek-frekans
makineleriyle(high-frequency machines) ilgili çalışmalarına kaldığı
yerden devam eder. Bu keşfedilmemiş alandaki yapım aşamasının
problemleri çok yeni ve pek tuhaftır.
İndükleme tipini(induction type),
kusursuz sinüs dalgaları oluşturabilmekten uzak olduğu için reddeder.
Sinüs dalgalarının rezonans için çok önemli olduğunu söyler.
Nihayetinde, çalışmalarının sonucunda, farklı bir amaçla icad edilmiş de
olsa, 1891 yılında bugün radyo, televizyon ve bilgisayar teknolojisi
başta olmak üzere birçok elektronik ekipmanda kullanılan Tesla
Bobinini(Tesla Coil) keşfetmeyi başarır.
Tesla Bobini, radyo frekanslarında
yüzbinlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans
transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden
oluyor ve mavi kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir
alıcı tarafından kablosuz olarak alınabilmesi elektrik enerjinin
kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında Tesla'nın
laboratuvarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm lik
sıçramalar(deşarjlar) meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha
büyük olanlarda ise 100 lerce metrelik
sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek
frekanslardaki elektrik akımları vücuda zarar vermeden derinin üzerinde
dolaşabidiği için Tesla'da bu kıvılcımları parmaklarından alıp vücudunda
dolaştırabilirmiş.
Tesla Bobini, onun için yepyeni
bir başlangıç demekti. Bütün yaşamı boyunca düşündüğü doğal enerjinin
insanlık yararına kullanılması açısından çok önemli bir adım olmuştu. Bu
alet sayesinde elektirğin çok yüksek frekanslarda kablosuz olarak
transferinin mümkün olacağını düşünüyordu. Ve kuracağı merkezlerle küçük
bir kaynaktan yükselterek elde ettiği elektrik enerjisini (milyonlarca
volt) kablosuz olarak dünyanın istediği yerindeki alıcılara
ulaştırabilecekti.
Bunu yapabilmek için en iyi
iletken dediği yerküreyi kullanıyordu. Bu bizim AC sisteminde
evlerimizde kullandığımız topraklama gibi düşünülebilir; yerküre
esasında kendisine aktarılan elektriği kaybetmez ve topraklanan akım
gücünün yettiği yere kadar dalgalar halinde yayılır. Tesla, çok kuvvetli
elektrik akımlarını topraklıyordu ve bu akımı başka bir akımla aynı
yerden topraklayarak destekliyor ve dalgayı Kuvvetlendiriyordu. Böylece
saniyede 300.000 km hızda hareket eden (ışık hızıyla aynıdır) elektrik
dalgaları, dünyanın merkezinden geçerek diğer taraftan dünyanın yüzeyine
çarpıyor ve tam olarak aynı noktadan geri dönüyordu.
Salıncak örneğinde olduğu
gibi küçük küçük ama aynı kuvvette ittirmelerle rezonans mantığına göre
yükselen salıncak gibi elektrik dalgaları da her geri gelişlerinde daha
kuvvetli oluyor ve daha yükseğe sıçrayabiliyorlardı (Bu metdod 1950
yılında Ay'ın ve 1970 yılında Venüs'ün haritasının çıkarılması için de
kullanılmıştır. Radar ışınları aya ve venüse gönderilerek bu ışınların
geri dönüş hızlarından dünyamıza ne kadar uzakda oldukları
belirlenmişti.)
X-ışınları ve Röntgen cihazı
Tesla'nın bu aleti icat
ettiği 1891 yılı onun aynı zamanda Amerikan vatandaşlığına geçtiği
tarihdir. Tesla'nın bu dönemdeki çalışmaları değerlendirildiğinde başka
bir gerçek daha ortaya çıkmıştır: 1895 yılındaki icadıyla X-ışınlarının
mucidi olarak bilinen Wilhelm Röntgen'den 3 yıl önce Tesla bu ışınlarla
deneyler yapmış ve insan vücudunun iç kısımlarına ait başarılı resimler
elde etmiştir.
Kablosuz yanan ampuller ve Faraday'ın koltuğu
Tesla, yine aynı dönemde
yaptığı laboratuvar çalışmalarında elektrodsuz vakumlanmış tüpleri
odanın içinde oluşturduğu gerekli yoğunlukta elektrik alanıyla kablosuz
olarak yakmayı başarmıştı. Bu deneyin halk önünde tekrarlanmasından
sonra Tesla, dünyanın heryerinden çağrılar almaya başlar. Bunlardan bir
tanesini değerlendirir ve 1892 yılında Londrada Elektrik Mühendisleri
Enstitüsü'nde ders vermeye gider. Oradan Paris'e geçmek üzereyken Sir
James Dewar'ın karşı konulmaz bir ısrarla Kraliyet Enstitüsü'nde de
gösterisini tekrarlamasını ister. Burada Dewar Tesla'yı bir koltuğa
iterek eline bir bardak viski verir ve "şimdi" der: "Faraday'ın
sandalyesinde oturuyor ve onun içtiği viskiyi yudumluyorsun".
New York'daki laboratuvarına
döndükten sonra tekrardan çalışmalarına başlar, 1895 de laboratuvarının
şüpheli bir şekilde yanması bir süreliğine de olsa çalışmalarına ara
ermesine neden olur. 1899 yılında ise kendisine ücretsiz enerjinin
teklif edildiği Colarado'ya gider.
Colarado günleri,
toprakdan çarpılan insanlar ve insan yapımı şimşek Tesla, dev büyüklüğe
sahip bobinini kullanarak dünyadan bir iletken olarak yaralandığı ilk
deneylerini burada gerçekleştirir. En önemli icadı denilebilecek "sabit karasal dalgaları (terrestrial stationary waves)" burada kullanmaya başlar. Deneyleri
sırasında yerküreye elektrik verdiğinden, laboratuvarı çevresinde
dolaşan insanların ayakları arasında elektrik sıçramaları meydana
geldiği ve etraftaki çiftliklerde ayaklarındaki demir nallar yüzünden
atların çılgına döndüğü anlatılmaktadır. Bu şehirdeki sonunu belki
delice denilebilecek şekilde kendisi hazırlamış, şehrin ana
jenaratörünün yanmasına sebep olmuştur.
Bir gün deneyi
sırasında muazzam sıçramalar elde etmeyi başarmıştır, fakat bu
sıçramalar bir süre sonra bir şimşekten çok daha korkutucu olmaya ve
çıkan sesler bütün bir şehirden duyulur hale gelmiştir. En
sonunda ise şehrin ana jenaratörü yanmış ve bütün bir şehir karanlıkda
kalmıştır. Tesla, rezonans sayesinde kademe kademe yükseltmeyi
amaçladığı sıçramaları başardığını anlasa da deneyi durdurmamış ve en
son nereye kadar gidebilir diye laboratuvarının dışarısında bu büyük "canavar"ını seyre dalmıştır.
Sonuç : Bir daha kimse Tesla'ya ücretsiz enerji önermek gibi bir "hata"ya düşmemiştir.
Nobel Ödülü
1915 yılında kendisine Edison'la birlikte fizik dalında önerilen Nobel ödülünü geri kabul etmemiştir.
Maddi olarak çok büyük zorluk içinde olduğu halde şöyle demiştir:
"Böylesi bir ödül bir
insan için çok büyük imkanlar sağlayacaktır. Bin yıl boyunca daha
birçok Nobel ödülü kazananlar olacaktır. Ve benim, teknik literatürde
kendi adımı taşıyan 4 düzine kağıdı dolduracak patentim var. Bunlardan
sadece bir tanesini için bile, bundan sonra verilecek binlerce nobel
ödüllerinin tümünü verebilirdim..."
Sibirya'da yanan orman,
patlayan Fransız gemisi ve Tesla'nın savaş teknolojileri 1915 yılında
Tesla kablosuz enerji iletimiyle ilgili yaptığı açıklamalara devam
etmektedir.
Bu teknolojinin aynı zamanda muazzam bir yok edici kuvveti de
olabileceğini ara ara yaptığı açıklamalarda tekrarlamaktadır. Sonradan
Amerikan'ın "Yıldız Savaşları" projesine kaynak olacak bütün savaş
makinası çalışmaları ve yaptığı açıklamalar "Wardenclyff Projesi"ne
desteğin çekilmesi ve kendisini sübvanse edebilecek finansör
bulamamasından sonra başlamıştır.
Uzaktan kumanda teknolojisinin de
mucidi olan Tesla bu yıllarda, görünmez mesafelerden kontrol edilebilen
torpidolar yaptığını ama elektrik dalgalarının çok daha yıkıcı olduğunu
iddia etmektedir. Bu açıklamalar yüzünden bazı olaylarda Tesla'nın izi
aranmaktadır. 1907'de elektrik sıçramasının sebep olduğu bir patlamayla
batan Fransız gemisi "Iena" ve 1908'de Sibirya'da bulunan Tunguska
nehrini çevreleyen 200-250 bin hektarlık bir ormanın, 10-15 megatonluk
bir patlamaya eşdeğer bir patlamanın ardından yanarak yok olması...
Bunlar
elbette kanıtlanmış değildir ama tam da Tesla'nın her türden yok edici
silahı icad ettiğini söylediği yıllara rastlayan sıradışı olaylardır.
Tek kabul ettiği yardım: Emekli maaşı
Tesla 1943 yılında 87 yaşında
ölmüştür. O güne kadar, biri hariç, geçimi için Westinghouse da dahil
olmak üzere zengin arkadaşlarının teklif ettiği hiç bir yardımı kabul
etmemiştir.
Bu yardımda 1936 yılında ona
Yugoslavya tarafından bağlanan emekli aylığıdır. Öldüğünde yanında en
sevdiği hayvanlar olan güvercinleri bulunmaktadır.
Amerikan yüksek mahkemesinin kararı: Radyo'nun gerçek mucidi Tesladır.
Nikola Tesla'nın adı Amerikan
kaynaklı kitaplardan silinmiş de olsa değeri kendi ülkesinde fazlasıyla
bilnmektedir ve Belgrad'da adına bir müze kurulmuştur. Ayrıca
Westinghouse müzesinde de kendi adına bir bölüm bulunmaktadır. Niagara
Şelalelerindeki su türbinlerinin orada da bir heykeli vardır. Ayrıca
Amerikan adaletinin en yüksek karar mercii olan "supreme court" 1943
yılında daha önceden Marconi karşısında kaybettiği ve kendi buluşu olan
Radyo'nun o güne değin hatalı bir biçimde Marconi'nin ismiyle anılmasını
durduracak kararı vermiş ve Radyo'yunun icadının gerçek sahibinin Tesla
olduğunu söylemiştir.
Zamanın ötesindeki Bilim Adamı
Tesla, daha yaşarken efsane bir
isim olmuş ve elektriğin tanrısı olarak anılmaya başlamıştır. Elektrikle
istediği herşeyi yapabilen bu mucidin 700'ün üzerinde patentli icadına
rağmen geniş bir kesim içinse yararlı bir kaç buluşu haricinde tam bir delidir.
Adının uzun bir zaman hafızalardan silinmesinin ve sadece çok küçük bir
kesim içinde tanınmasının ardında ilginç iddialar yer almaktadır.
Tesla'nın kapitalist sistemi çökertebilecek enerji teknolojisinin fazla
derinlemesine araştırılması istenmemiştir ayrıca bu teknolojiyle süper
güçlerin gizli
projeler yürüttüğü iddiaları araştırmaya değerdir.
- Tesla, New York'daki
laboratuvarında yaptığı deneylerde bir kaç kilometreden hissedilen bir
deprem yaratabilmiş sıradışı bir muciddir.
- Yıllar önce kablosuz
iletişim de, sadece sesin ya da yazının değil her türden görüntünün
aktarılmasının mümkün olduğunu düşünebilen bir kişidir.
- Dünyanın bütün iletişimini
ve en önemlisi de enerji ihtiyacını kablosuz olarak atmosferden ve
yerküreden yararlanarak sağlayabileceğini iddia etmiştir.
- Uzaktan kumanda
teknolojisini icad etmiş ve çok büyük kalabalıklar önünde müzesinde de
görebileceğiniz ilk uzaktan kumadalı gemi maketini yüzdürmeyi
başarmıştır.
- Üzerinde çalıştığı ve
sürekli olarak Hertz dalgalarından çok farklı ve çok çeşitli
iletişimlere imkan sağlayan değişik dalga türleri üzerine çalışmıştır.
- Milyonlarca voltluk
elektrik akımlarının her tarafa sıçradığı bir odada sakince kitabını
okuyabilecek kadar egemendir elektriğe...
Nincsenek megjegyzések:
Megjegyzés küldése